Bu Pazar Gençlik Spor Bakanlığı Gençlik Merkezi’ne gidin

Kıymığın en fazla acıttığı an, çıkmaya en yakın olduğu andır! 

Hani elinize kıymık battığında, batan kıymığa dokunmaz, herhangi bir yere çarpmaz, sürtmezseniz canınız fazla yanmaz, sadece içten içe bir sıcaklık devamında da hafif bir sızı hissedersiniz! Bu sızı dayanılamayacak bir sızı da değildir, lakin gün geçtikçe o kıymığın battığı yer morarmaya, gövermeye başlar, bir bakarsınız parmağınız kangren olmuştur, kangren olan parmak da artık kesilmelidir! 

“Ne olacak bir parmak eksik olsa da yaşar insan, Allah beterinden saklasın” dersiniz, ancak çürüme sadece o parmakla da kalmaz, artık ayrılıklar başlamıştır ana gövdeden! 

İşte, toplumsal olaylar da böyledir! 

Devlet, toplumun vücut bulmuş halidir! 

Bu vücudun herhangi bir yerindeki kıymık gibi  zamana bırakılan toplumsal olaylar da gün gelir ana ayrılıklara sebep olur! 

En sağlıklı olan elbette kıymığın hiç batmamasına dikkat etmektir! 

Lafı neden bu kadar dolaştırdın derseniz, ne sebeple olduğu önemli değil, ama uzunca bir zamandır kıymıklarımızla yaşamaktayız! 

Kimi iktidarlar kıymıkları görmezden geldi, bizler de sızıya alışkın hale geldik, Kimi siyasi iktidarlar da aspirin, novalgin derken bizi uyuşturdu! 

Ne zaman ki, gidişatın kangrene sebebiyet vereceği anlaşıldı, ayrılıklar doğuracağı görüldü, bir şeyler yapıp kıymık çıkarılmaya  kalkıldı, hep bir ağızdan feveran ettik! Bizim feveranımıza destek verenlerin de bizden düşecek parçayı bekleyen leş kargaları, sırtlanlar olduğunu görmedik, göremedik! 

Halbuki, kıymığın çıkarılma anını hissedip azıcık sabredebilsek, canımız acısa da, bizden kopacak parçayı bekleyen leş kargaları, sırtlanların ağzının ortasına tekmeyi indirebilsek! 

Yüzlerce yıldır vücudumuzun her bir yerine batmış kıymıkları temizleyen bir iktidara sahibiz, hem de bu iktidar öncekiler gibi bize aspirin, panalgin, novalgin yutturarak durumu idare etmeye çalışmıyor! Asli vazifesini de, kıymıkları çıkarmak ve bundan sonrasında da vücudu kıymıklardan korumak olarak görüyor! 

Gençlik ve Spor Bakanlığı da zaman zaman Kültür Bakanlığı’nın bugünkü hali gibi başka bakanlıklara bağlanmıştır! Bu gibi durumlar da vücudumuzu kıymıkların sarmasına sebep olmuştur! 

Toplumu, özellikle de gençlerimizi kıymıklardan koruyacak olan Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı’dır! Ne zaman ki, bu bakanlıklar başka bakanlıklara bağlanmıştır, o dönemlerde uyuşturucu ve benzeri olumsuz alışkanlıklar artış göstermiştir! 

Geçenlerde, bu minval üzre kafa yorduğum bir gece vakti, -belli ki aynı dertle hemhaldi-  Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Mehmet Kasapoğlu Bey aradılar, hal hatırdan sonra, “Üstad, şu sahnelediğiniz oyunlarınızı bizim gençlerimizle buluştursak mı?” demez mi? Ardında bir de, “En kısa zamanda, sizi Bakanlığımızda ağırlamak çalışma arkadaşlarımızla tanıştırmak isterim” demez mi? 

35 yıllık meslek hayatımda mesleğimle ilgili, bir bakan tarafından ilk kez aranmıştım! Doğrusunu söylemem gerekirse, bırakınız bir bakanın aramasını, bakanlardan bir çok kez randevu alamayan bendeniz bu duruma çok şaşırdım! 

Ve kendimi Gençlik Spor Bakanlığı binasında buldum, toplandığımız masada etrafıma şöyle bir baktığımda, Sayın bakanımız dahil herkes benden küçük yaşta idi! 

Kendi kendime, “Evet, bakanlığın bürokrat yapılanması tam da bakanlığın adına yakışır durumda” diyerek umutlandım, çünkü muhatap olduğu kitlenin dilini anlayacak bir kadro vardı karşımda. 

Bu kadro, gençlerimizi tüm kıymıklardan koruyacaktır, buna inanıyorum. 

Bendeniz, bana ayrılan sayfanın köşenin sonuna geldim, siz en iyisi bu Pazar gününde tutun çocuklarınızın elinden ve size en yakın Gençlik Merkezine gidin! “Burada var mıdır?” diye düşünmeyin, mutlaka vardır! 

Emin olunuz, kendinizi çok daha genç hissedecek ve ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız!